“Bülent Bey’in Hikayesi” adlı oyununu Kopenhag gösterimini izleme şansı buldum.
İki perdelik üstün bir performans sergiledi Bülent Emrah Parlak. Hem fikir enteresan hem güzel yazılmış.
Uğraş Güneş’in ellerine de sesine de sağlık, hem yazmış hem de sesiyle kendini katmış. İnce espriler, politik göndermeler, şakalarla dolu 120 dakika geçirdim. Teknolojinin tiyatro ile olan bağlantısı başarılı bir çalışmayla görsel şölene dönüşmüş. Ülke insanının analizi, siyasi giydirmeler ve daha bir çok keyifli elementler.
Kısacası trajik halimizi komedi diline çevirerek beynimizin ve diğer organlarımızın iç sarsıntısını anlatmış bir nevi: Beyninizi nasıl bilirdiniz? Beyniniz sizi yönetirken içerde neler oluyor? üzüldüğünüzde, sevindiğinizde, kızdığınızda, aşık olduğunuzda, depresyona girdiğinizde; beyniniz ne gibi mücadeleler veriyor? Beyin organlarla nasıl bir iletişim kuruyor? İnsan beyni de insan olsaydı ne olurdu?… Bütün bu soruların cevabını, Bülent bey’in beyni veriyor. Bülent bey hayatına devam ederken, Bülent bey’i yöneten beyin dile geliyor. Dijital konuk oyuncu olarak; Burcu Biricik, Barış Arduç, Sarp Apak, Şahin Irmak, Ersin Korkut, Onur Buldu, Uğur Bilgin, Necip Memili, Melis Birkan, Gülhan Tekin, Haki Biçici, Erdem Baş ve Murat Eken’in; diğer organları canlandırdığı bu iki perdelik komedi çalışılmış, uğraşılmış, emek harcanmış güzel bir tiyatro gösterimi.