Gaye Su Akyol'un Danimarka'daki ikinci konserini izledim ve birincisinden daha iyi olacağını beklerken
hayal kırıklığına uğradım. İlkinde Roskilde Festivali'nde idi ve kendileri ile ilgisi olmayan, zamanlama ve sahne gibi bir çok etkenin yanı sıra açık hava çadır sahne festival havasından sonra, kapalı daha küçük tıklım tıklım bir mekanda daha iyi bir konser bekliyordum. Ancak hayal kırıklığı..
"İstikrarlı hayal.. gerçek bir hayal kırıklığı oldu
Yeni albümden bir şarkı, synthli kısa bir intro ve elektro saz üzerinde Barış Manço ve Erkin Koray soundı ile, yine ordan burdan toplama 'al sazını' , 'aşk şarabı, vs. sözlerle bir şarkı. Hakikattir dediği hüküm sözcüklü şarkı adının arkasından 'düş' gibi tutarsızlık gibi örnekleri görmek üzücü tabii. Tabii buralarda nasılolsa dili bilen yok. Beş veya altı genç kız eşlik etti gerisi cover şarkılar ki Türk müzik tarihinin ustalarından çalınca kurtarıyor böyle.
Üstünde bir de plastik çizme ve perde tülünden bir yele, arkasına da karanlıkta siyah entariler içinde saklanmış 'zoro' maskeli hayaletler, 'samimiyetsizlik' gibi müzik dünyasının düşmanı bir manzara ile karşılaştım.
Danimarka'da konser izleyicileri müzkten iyi anlar. Beğenmedikleri konserde sanatçıyı yuhlamazlar. Sanatçıya saygılı davranırlar. Vokal ne kadar saygısız olsa da, mesela Gaye Su Akyol'un cep telefonlarındaki çekimlere de yansıdığı gibi mzük aralarında ulu orta elinde bira yudumlama saygısızlığını gösterse dahi. Underground kültürüne dem vurmaksa niyet, özenti olduğu kolayca anlaşılır bir davranış. Öyle iki yazıda 'PUNK' vurgusu yapıldı diye punk gibi sahnede bira içmekle punk olunmadığını, menejeri mi yoksa bir akıl hocası mı söyler bilemem ama en azından benim izlediğim rock ve metal gruplarındaki müzisyenlerden örnek alabilir. haftada iki bazen de üç konser izlerim ve sahnedeki müzisyenler biralarını veya sularını arkalarında bir yere koyar ve içeceği zaman arkasını topluluğa dönerek içer.
POW
Konser, Kadın festivali POWER OF WOMAN FESTIVAL'in bir parçasıydı ve Gaye Su Akyol da Türkiye'de bin bir türlü zorluklara rağmen müzik piyasasına, hem de dünyada kapış kapış Turkish Psykodalic ile avrupaya açılmayı başarmış güçlü bir kadın örneği. Yine ALICE CPH'de izlediğimiz Altın Gün ve TUHAF'ın bayan vokalleri çok daha güçlü çünkü gücünü karakol hikayesinden değil bir kadındaki en güzel faktör 'kişiliğinden' ve bunun müziklerine yansımasından alıyorlar.
ALICE CPH
Muheteşem bir mekan. Dünyanın dört bir tarafından çok çeşit müzisyen ve müzik grubunun yokladığı mekanda bir gün değil bir an bile kötü sese denk gelmedim. Aksine eksikleri bile kapatabilecek kapasiteye sahip bir ses mekanizması ve akustiği var. İki yılda 3 kat büyüyen TUHAF'ı bize bağışlayan, Elektro Hafız gibi elektro sazla blues ve pis melodilerle transa geçiren grupları ikram etti. Artık çıtamızı yükselttiğimiz, bizim mekanımız diyebileceğimiz bu yerde bizi kimse öyle kolay kolay memnun edemez.